YEŞİL SUKUK VE GELECEĞİ

YEŞİL SUKUK NEDİR ? 

Yeşil sukuk kavramını anlayabilmemiz için öncelikle sukuk kavramını bilmemiz gerekir. Sukuk, Arapça bir kavram olmakla birlikte sertifikalar anlamında bir kelimedir. Genel tanımı ile baktığımızda sukuk, bir varlık veya hizmetin menkul kıymet haline getirilerek yani menkul kıymetleştirilerek yatırımcıya eşit haklar sağlayan kıymetli evraklardır. Sukuk, finansal yapısı itibariyle konvansiyonel finans araçlarından olan tahvillere benzetebilmek mümkündür. Fakat sukuk bir İslami finans aracıdır ve tahviller ile arasındaki en belirgin fark; sukuk, bir varlığa ait mülkiyeti temsil ederken tahvil, borç alınan para miktarını temsil eden bir finansal araçtır. Fakat söylediğimiz gibi sukuk, en başta bir İslami finans enstrümanıdır ve en belirgin ayırıcı özelliği de budur.  

Sukuk uygulamalarını çok sayıda çeşitlere ayırmak mümkündür. Fakat bizim ele alacağımız konu yeşil sukuktur. Yeşil sukuk, İslami finansın temel prensipleriyle sürdürülebilirlik hedeflerini bir araya getiren bir finansal araçtır. Genel anlamda amaçları, sermaye piyasalarındaki kaynakların sürdürülebilir olmasına katkı sağlamak, çevresel anlamda sürdürülebilir projelere yönlendirmek ve bu alanda gelişimi artırmaktır. Diğer bir ifade ile klasik sukukların temel yapısını korurken, elde edilen gelirlerin belirli çevresel veya sosyal projelerde kullanılması amacıyla ihraç edilir. Yeşil sukuk için üç kavram göze çarpmaktadır: Sürdürülebilirlik, ekoloji ve yatırım. Bu kavramlardan yola çıkarak yeşil sukuk için şunu söylemek mümkündür: İslami finans ve çevre etiğinin sürdürülebilir bir kalkınma bakış açısıyla sermaye piyasalarında uygulanmasıdır. Bu sayede hem finansal getiri sağlanır hem de çevresel ve sosyal sorunlara çözüm bulunması hedeflenir. Bütüncül bir refah ve sürdürülebilir pozitif değerleri desteklemesiyle de İslami finansın değer yargılarıyla örtüşmektedir.  

Yeşil sukuk, geleneksel finans ile İslami finansın arasındaki boşlukları doldurmak için de uygun bir adımdır. Tanımsal olarak da ele aldığımızda yeşil finans ve İslami yeşil finans arasındaki amacın birbirine benzer olduğunu görmek mümkündür. Yeşil finans, enerji verimliliği, sera gazı azaltım projeleri gibi yeşil yatırımlar ile çevresel zararları azaltan proje veya girişimleri düzenleyen kamu politikalarının ve özel sektör faaliyetlerinin finansmanını sağlamayı amaçlamaktadır. İslami yeşil finans ise risk-paylaşımı ve varlığa dayalılığı temel alarak üretim, istihdam ve reel ekonomiye doğrudan katkı sağlamayı amaçlayan faizsiz bir finans modelidir. İkisinin de ortak amacının sürdürülebilir bir ekolojik yaşam kalitesini desteklediğini anlamak mümkündür. İslami yeşil finansın bir aracı olan yeşil sukuk da tam olarak bu amaca yönelik ileriye dönük projeleri desteklemektedir. Yeşil sukukun genel özelliklerine baktığımızda ise güvenli ve geleceği de hesaba katan bir yapıda olduğunu görmek mümkündür. Yeşil sukuk ihracından elde edilen gelirlerin sadece çevre dostu yatırımlar için kullanılması doğayı ve kaynaklarını koruma, temiz enerjiyi arttırma ve zararlı enerji üretimini azalmayı desteklemektedir. Yapılacak yeşil sukuk ihracından önce yeşil olduğunu yani sürdürülebilirlik ilkesine uygun olarak tasarlanan ve uygulanan bir yapıda olduğunu açıklamak gerekmektedir. Yeşil sukuk tüm geleneksel ve yeşil yatırımcılara açıktır. Şeriata uygun veya çevre dostu yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için oldukça uygundur. İki yönlü kitleye hitap eden bir yapıda olması geleneksel yeşil tahvilden daha yüksek kitleye hitap ettiğini gösterir. Aynı zamanda tüm dünyada kullanılabilecek  bir yapıdadır.

YEŞİL SUKUKUN GELECEĞİ 

Yeşil sukukun gelecekte nasıl bir konuma geleceğini anlayabilmemiz için bazı etkenleri bilmemiz gerekmektedir. Yeşil sukuk kendi içinden oldukça etkin bir piyasaya sahip olmasının yanında bazı problemlere de sahiptir. Gelecekte başarılı olabilmesi adına bu problemlerin çözülmesi ve arza uygun bir hale gelmesi gerekmektedir. Başarı şansını artırabilmesi için birçok faktör gerekmektedir. Bu faktörlerden en önemli olanları ise yatırımcıların farkındalığı, enerji arzı için oluşan talep, enerji finansmanı için talep olması ve devlet desteğidir. Enerji üretimi için oluşacak talebin önemi nüfusun artmasıyla birlikte daha da artacaktır. Çünkü nüfus artımı oldukça temiz enerji ve enerji üretimi ihtiyacı da artacaktır. Günümüzde de bu üretim talebi oldukça kritik bir öneme sahiptir. Diğer faktör ise ekonomik büyüme alanında olan gelişmeler sayesine harcanacak enerjinin artmasıdır. Sanayi üretimi, ulaşım, teknolojik gelişmeler ve yaşam standartlarını artıran yeni alanların gelişmesi buna örnek verilebilir. Nitekim enerji talebindeki artış, ekonomik büyümenin bir göstergesi olarak kabul edilir.  Bir diğer faktör bu enerji ihtiyacının üretimi için gelişen sektörlere enerji yatırımları finansmanı için oluşacak taleptir. Enerji sektöründe yeni projeler ve zaten mevcut olanların geliştirilmesi için gerekli olan finansman kaynağına olan talep olarak da tanımlanabilir. Bu taleplerin karşılanması bakımından sürdürülebilir projelere destek veren yatırım türleri olmalıdır. Yeşil sukuk da tam anlamıyla bu gereksinime hitap eden bir yapıdadır. Bu projelerin desteklenmesiyle bu talebe cevap verilmesi hızlanacak ve planlanan yeşil projelerin sayısı artacaktır. Burada da diğer bir faktör olan yatırımcı ilgisi ve bilincidir. Sürdürülebilirlik çalışmalarını bilen ve bu anlamda bilinçli olan bir yatırımcı bu tarz sektörlerin gelişiminde önemli bir faktördür. Bu tür bir yatırımcı gelecek yaşamları da düşünerek tercihler yapma eğiliminde olur ve günümüz yeşil projelere desteğini artırır. Bu tür yatırım bilincini oluşması için yatırımcı olacak kitlenin bu alanda bilgilendirilmesi ve aynı zamanda yatırım anlamında destekleyici bir tavırda olunması gerekmektedir. Burada da en etkili faktör olan devlet desteği devreye girmektedir. Bir ülkede proje gelişimlerinin ne yönde geliştirileceğine devlet söz hakkı elde edebilmektedir. Bir devlet anlayışında yeşil projelerine olan destek artarsa yatırımcı da bu yöne yönlendirilebilir ve katılım artar. Yeşil sukuk için de bu durum böyle olacaktır. Nitekim devletlerce çıkarılacak rehberler, standartlar, yapılacak gösterge ihraçlar ve verilecek vergisel teşvikler yeşil sukukun geleceğini belirleyecek en önemli unsurlardan olacaktır. Nitekim bazı devletler yeşil sukukun önemini anlamış ve bu anlamda bazı kararlar almıştır.  

Sonuç olarak, yeşil sukuk dünya genelinde önemli gelişmelere etki edebilecek güçte bir finansal araçtır. Bir ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşmasına, enerji bağımlılığını azaltmasına ve dolayısıyla cari açığı azaltmasına yardımcı olurken pek çok iklim krizi sorunlarına da çözüm üretecek seviyede önemli bir role sahiptir. Bu anlamda yeşil sukuk uzun vadeli ekonomik istikrarı sağlarken İslami finans sektörünün de gelişmesine katkı sağlayacaktır. Çoklu kitlelere hitap etmesi de İslami finansı küresel anlamda tanıtmış ve bu finansal sistemin yayılmasına katkı sağlamış olacaktır. 

Kaynakça

-Sermaye Piyasası kurulu Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası,Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi 

-T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi. Yeşil Sukuk Çalışma Raporu. Mayıs 2022 

-Ela, M. (2019). Yeşil Sukuk ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 26(1), 221-237 

-Aydın, Murat. Yenilenebilir Enerji Finansmanında Yeşil Sukuk: Potansiyel, Fırsat ve Avantajlar. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2021. 

-Esma Karabulut ‘‘Sürdürülebilir Kalkınmada Yeşil Sukukun Türkiye’deki Önemi ve Politika Önerileri’’ (İKAM Arastırma Raporları, 2024; 30, 

https://spk.gov.tr/data/6231ce881b41c612808a3a1c/b2d06c64099c9e7e8877743afc7d2484.pdf
https://www.cbfo.gov.tr/sites/default/files/docs/2022-05/cbfo-yesil-sukuk-calisma-raporu.pdf
https://ikam.org.tr/images/yesil_sukuk/ikam_arastirma_raporu.pdf
Facebook
Twitter
WhatsApp

I.                   Veri Sorumlusu

Bu aydınlatma metni, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu(“Kanun”)’nun 10. maddesi ile Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ kapsamında “veri sorumlusu” sıfatıyla, “TOBB İkiz Kuleler C Blok Kat: 5/6/7/20 Dumlupınar Bulvarı No: 252 (Eskişehir Yolu 9 Km.) 06530 Çankaya/Ankara” adresinde mukim 0589005350800014 Mersis numaralı, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 83408 sicil numaralı, Ankara-Maltepe Vergi Dairesi’ne kayıtlı 589 005 3508 vergi kimlik numaralı Kredi Garanti Fonu A.Ş. (“KGF”) tarafından hazırlanmıştır.

 

II.                Kişisel Verilerin Hangi Amaçla İşleneceği

Kişisel verileriniz; kurumsal iletişimin yürütülmesi ve geliştirilmesi, KGF’nin erişilebilirliğinin ve KGF ile ilgili algıların tespit edilmesi ile KGF’nin hizmet kalitesi, yararlanıcı memnuniyetinin ölçümlenmesine yönelik anket çalışmaları sağlanması, hukuki ve ticari güvenliğin temini, talep, öneri, memnuniyet, şikayet, itiraz gibi bildirimlerin kayıt altına alınarak incelenmesi ve gerektiğinde yanıtlanması, KGF’nin taraf olduğu hukuki süreçlerin yürütülmesi, KGF yerleşkelerinde güvenlik amacıyla kapalı devre kamera kayıtlarının alınması, KGF santral sistemi üzerindeki aramaların ve görüşmelerin kayıt altına alınması amaçlarıyla işlenmektedir.

 

III.            Kişisel Veri Toplamanın Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz; e-posta, KGF internet sitesi, KGF sosyal medya hesapları, faks, sms, CCTV, KGF santral sistemi vb. kanallar vasıtasıyla sözlü, yazılı, fiziki olarak ve/veya elektronik ortamda dijital ya da kağıt üzerinde toplanmakta ve saklanmaktadır.

 

Kişisel verileriniz; Kanun’un m. 5/2-(a) bendinde yer alan “kanunlarda açıkça öngörülmesi”, Kanun’un m. 5/2-(c) bendinde yer alan “bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması”, Kanun’un m. 5/2-(ç) bendinde yer alan “veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması”, Kanun’un m. 5/2-(e) bendinde yer alan “bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması”, Kanun’un m. 5/2-(f) bendinde yer alan “ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması” hukuki sebeplerine; bu hukuki sebeplere dayandırılamayan durumlarda Kanun’un 5/1. Maddesinde belirtilen “ilgili kişinin açık rızası” hukuki sebebine dayalı olarak işlenmektedir.

 

IV.             Kişisel Verilerin Kimlere ve Hangi Amaçla Aktarılabileceği

Kişisel verileriniz; ilgili mevzuat hükümlerinin çizdiği sınırlar dahilinde, yukarıda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi ve ilgili mevzuatın getirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile sınırlı olmak üzere KGF’nin anket hizmeti aldığı tedarikçi 3. Kişiler ile ilgili diğer kişi ve kuruluşlar ve adli ve idari makamlara aktarılabilmektedir.

 

V.                Kişisel Veri Sahibinin Kanun’un 11. Maddesinde Sayılan Hakları

Kanun uyarınca kullanabileceğiniz haklarınız;

 

§  Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,

§  Kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,

§  Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,

§  Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,

§  Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,

§  Kanun’un 7. Maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,

§  Kanun’un 11. Maddesinin (e) ve (f) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,

§  İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,

§  Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarar uğraması halinde zararın giderilmesini talep etme.